sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20.3.25

EKMEK TERCİHİ NE OLMALI





EKMEK TERCİHİ NE OLMALI?


TAM BUĞDAY EKMEĞİ FAYDALARI 


Tam buğday ekmeği, sağlıklı yaşam-dengeli beslenme adına faydalı bir besin kaynağıdır. Beyaz ekmeğe nazaran daha fazla besin maddesi içermesi sebebiyle, tam buğday ekmeği birçok sağlık yararı sunar. İşte tam buğday ekmeği faydaları ve sağlığa nasıl katkıda bulunabileceği:

  • Kalp Sağlığını Destekler: Tam buğday ekmeği, yüksek lif içeriği yüzünden kolesterol seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Çözünebilir lifler, kötü kolesterol olarak bilinen LDL seviyelerini düşürerek kalp hastalıkları riskini minime eder. Ayrıca, tam buğday ekmeği, antioksidan özellikleriyle bilinen E vitamini içerir. E vitamini, serbest radikallerin kalp ve damar sistemine zarar vermesini engeller. Kalp sağlığını korumanın püf noktalarını gözden geçiriniz.
  • Kan Şekerini Dengeler: Tam buğday ekmeği, düşük glisemik indekse sahiptir. Bu, kan şekerinin daha yavaş, dengeli bir şekilde yükselmesini sağlar. Beyaz ekmek gibi rafine karbonhidratlar kan şekerini hızla yükseltip düşürürken, tam buğday ekmeği daha istikrarlı bir enerji kaynağı sunar. Bu özellik, diyabet hastaları ve insülin direnci olan kişiler için özellikle faydalıdır.
  • Sindirim Sistemine Yardımcı Olur: Tam buğday ekmeği, yüksek lif içeriğiyle sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Lif, bağırsak hareketlerini teşvik eder, kabızlığı önler. Ayrıca, bağırsak sağlığını destekleyen faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı olarak, genel sindirim sistemi sağlığını iyileştirir. Sindirim sistemi hastalıkları konusunda bilgi edininiz.
  • Kilo Kontrolüne Destek Olur: Tam buğday ekmeği, uzun süre tok kalmanıza yardımcı olan yüksek lif içeriğine sahiptir. Lif, mide boşalmasını yavaşlatarak tokluk hissini uzatır ve aşırı yeme isteğini azaltır. Bu özellik, kilo kontrolü sağlamak isteyenler adına tam buğday ekmeğini ideal bir besin haline getirir. Bunun yanında, tam buğday ekmeği, düşük kalori içeriği ile günlük kalori alımınızı kontrol altında tutmanıza yardımcı olur.
  • Besleyici ve Doyurucu: Tam buğday ekmeği, çeşitli vitaminler ve mineraller açısından zengindir. B vitaminleri, demir, magnezyum, çinko gibi önemli besin maddeleri içerir. Bu besinler, vücut fonksiyonlarının düzgün çalışmasına, enerji üretimine, genel sağlık durumunun iyileştirilmesine yardımcı olur. Özellikle B vitaminleri, enerji metabolizması, sinir sistemi sağlığı adına kritik öneme sahiptir.
  • Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Tam buğday ekmeği, bağışıklık sistemi fonksiyonlarını destekleyen çinko, selenyum gibi mineraller içerir. Çinko, enfeksiyonlarla savaşan beyaz kan hücrelerinin üretiminde önemli rol oynar. Selenyum ise antioksidan enzimlerin aktivitesini artırarak, bağışıklık sisteminin etkinliğini yükseltir. Bu mineraller, vücudun hastalıklara karşı direncini artırarak genel sağlığı korur.
  • Kemik Sağlığını Destekler: Tam buğday ekmeği, magnezyum, fosfor benzeri kemik sağlığı adına gerekli mineralleri içerir. Magnezyum, kalsiyumun kemiklere taşınmasında, kemik yoğunluğunun korunmasında önemli bir rol oynar. Fosfor ise kemik ile dişlerin yapı taşlarından biridir. Bu mineraller, kemik sağlığını destekler, osteoporoz benzeri kemik hastalıkları riskini azaltır.

Tam buğday ekmeği faydaları hayli çok olan bir besin kaynağıdır. Beslenme düzeninize dahil ederek, hem lezzetli hem de besleyici bir gıda tüketmiş olursunuz. Günlük diyete tam buğday ekmeğini ekleyerek, sağlığınızı destekleyebilir, yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.



Tam Buğday Ekmeği Diyeti


Tam buğday ekmeği diyeti, sağlıklı-dengeli beslenmek isteyenler adına ideal bir seçenektir. Bu diyet, beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tüketerek daha fazla lif, vitamin, mineral almayı hedefler. Tam buğday ekmeği, düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerini dengeler ve uzun süre tok kalmayı sağlar. Diyetinizde tam buğday ekmeğine yer vererek, sindirim sisteminizi düzenleyebilir, kilo kontrolü sağlayabilir, genel sağlığınızı iyileştirebilirsiniz. Sabah kahvaltılarında tam buğday ekmeği ile yapılan sandviçler ya da tostlar, öğle, akşam yemeklerinde tam buğday ekmeği ile hazırlanan sağlıklı tarifler, tam buğday ekmeği diyetinin temelini oluşturur. Tam buğday ekmeğinin faydaları yüzünden bu diyet, besleyici, doyurucu özellikleriyle sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek isteyenler adına bir alternatiftir.


Buğday taneleri üç temel kısımdan oluşur:


Kepek: 

Buğdayın dış kabuğu olan kepek, yüksek miktarda lif, B vitaminleri, mineraller içerir. Yüksek lif oranı, sindirim sistemi sağlığı açısından oldukça önemlidir, uzun süre tok kalmayı sağlar.
Endosperm: 
Buğday tanesinin önemli kısmını oluşturan endosperm, nişasta ve protein açısından pek zengindir. Beyaz ekmek üretiminde yalnızca bu kısım kullanılır.

Ruşeym: 

Buğday tanesinin embriyo kısmı olarak kabul edilen ruşeym, sağlıklı yağlar, vitaminler, antioksidanlar içerir. Ruşeym, buğdayın besin değerinin en çok olduğu yerdir.
Tam buğday ekmeği, bu kısımların üretim sürecinde bulunmasıyla elde edilir.


Üretim Süreci
Tam buğday ekmeği, tam buğday unu kullanılarak yapılır. Bu un, buğday tanelerinin tüm kısımlarının öğütülmesiyle kazanılır. Beyaz ekmek üretimindeyse buğday taneleri rafine edilir, yalnızca endosperm kullanılır. Bu rafine süreci, ekmeğin besin değerini azaltır; lif, vitamin, mineral kaybına sebep olur.

Tam buğday ekmeği yalnızca leziz değil, aynı anda besleyici bir gıdadır. Günlük diyetinize eklendiğinde, sağlığa katkı sağlayabilir. Tam buğday ekmeği faydaları sebebiyle diyetinizin vazgeçilmez bir parçası olabilir.

Tam Buğday Ekmeğinin Besin Değerleri
Tam buğday ekmeğinin faydaları hayli fazladır, bu sebeple sağlıklı bir beslenme düzeninin temel parçalarından biridir. Bu ekmek türü, beyaz ekmeğe kıyasla daha fazla besin maddesi içerir, genel sağlık üzerinde faydalı etkiler yaratır. İşte tam buğday ekmeğinin besin değerleri ve sağlığımıza olan katkıları:

Makro Besinler

Tam buğday ekmeği şu makro besinleri barındırır:

1. Karbonhidratlar: Tam buğday ekmeği, kompleks karbonhidratlar açısından oldukça zengindir. Bu tür karbonhidratlar, enerji sağlamak için beden tarafından yavaşça sindirilir, kan şekerinin dengeli bir şekilde yükselmesini sağlar. Kompleks karbonhidratlar, basit şekerlerin dışında daha uzun süreli enerji sağlar, ani enerji, kan şekeri düşüşlerini önler.

2. Protein: Tam buğday ekmeği, bitkisel protein içerir. Protein içeren besinler, kasların onarımı ve büyümesi, hormonların üretimi, genel vücut fonksiyonları adına gereklidir. Bir dilim tam buğday ekmeği, yaklaşık 3-4 gram protein içerir, günlük protein ihtiyacının hatırı sayılır bir kısmını karşılamaya yardımcı olur.

3. Yağlar: Tam buğday ekmeği, düşük yağa sahiptir. İçerdiği yağların önemli bir kısmı sağlıklı doymamış yağlardır. Doymamış yağlar, kalp sağlığını destekler, kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olabilir.

Bu makro besinlerin yanında tam buğday ekmeğinde mikro besinler de bulunur.

Mikro Besinler
Tam buğday ekmeğinde aşağıdaki mikro besinler bulunur:

1.Vitaminler: Tam buğday ekmeği, B vitaminleri açısından zengindir. B vitaminleri, kırmızı kan hücrelerinin oluşumu, enerji üretimi, beyin fonksiyonları için gereklidir. Tam buğday ekmeği, antioksidan özellikleri ile bilinen E vitamini de içerir. E vitamini, hücre zarlarını serbest radikallerin zararlarından korur, cilt sağlığını destekler.

2. Mineraller: Demir, oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin üretimi adına gereklidir. Tam buğday ekmeği, demir açısından oldukça zengin olup, anemi riskini önlemeye yardımcı olabilir. Magnezyum, kas-sinir fonksiyonları, protein sentezi enerji üretimi adına önemli bir mineraldir. Tam buğday ekmeği, günlük magnezyum ihtiyacının önemli bir kısmını karşılar. Çinko, hücre bölünmesi, bağışıklık sistemi fonksiyonları, yara iyileşmesi adına gereklidir. Tam buğday ekmeği, çinko içeriğiyle bağışıklık sistemini destekler.

3. Lif: Tam buğday ekmeği, yüksek lif içeriği ile bilinir. Lifli gıdalar, sindirim sistemi sağlığı adına çok önemlidir. Çözünebilir, çözünmez lifler barındıran tam buğday ekmeği, bağırsak hareketlerini düzenler, kabızlığı önler, bağırsak sağlığını korur. Bunun yanında lif, kan şekerinin kontrol altında tutulmasına, kolesterol seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olur.

Kalori İçeriği: Bir dilim tam buğday ekmeği, yaklaşık olarak 70-90 kalori barındırır. Bu kalori miktarı, ekmeğin dilim kalınlığına-boyutuna bağlı olarak değişebilir. Tam buğday ekmeği, düşük kalori içeriğiyle kilo kontrolüne yardımcı olurken, sağlıklı, dengeli bir enerji kaynağı sunar. Günlük kalori ihtiyacı konusunu bilmek hayli yararlı olacaktır.
Alıntı,Medicalpark 

Ayhan Mansuroğlu 





12.2.25

ÇİĞ KÖFTE

     ÇİĞ KÖFTE (ETSİZ)








Değerli ustamız ADA CATERİNG 

Sous chef. YUSUF KATI ustamızın sitemiz için hazırladığı ve Ada Catering destekleriyle vede mutfağında tatbiki yapılan lezzetine doyamadığımız elde yoğrulan koftemiz detaylar aşağıdadır.


ETSİZ Tarifimiz:

1 Su B.köftelik Esmer bulgur(200gr)
1 Su B.köftelik Normal bulgur(200gr)
2 Yemek kaşığı DOMATES SALÇA 
2 Yemek kaşığı BİBER SALÇASI 
(Acı veya Tatlı tercihinize bağlıdır)
4 Diş SARIMSAK(Dövülmüş)
2 Adet KURU SOĞAN RENDESİ 
(Sadece suyunu veriyoruz)
1 Çay bardagi NAR EŞKİSİ 
1 Su bardağı SIZMA ZEYTİNYAĞI
1 Adet LİMON'UN SUYU 
1/2 MAYDANOZ 


   Evde hamur yoğurma makinasi varsa cok guzel yogurulabilir.

    Tum malzemeleri geniş ve rahat yogurabilecegimiz tepsiye alıyoruz 2 Su bardağı hafif ılık su ile karıştırıp bulgurun yumuşamasını sağlıyoruz ve 30 dakika sonra avuclarimizi nemlendirip yoguruyoruz,prensip olarak köfte kıvamı  açısından 3 bardak suyu aşmasın kıvamını aldıktan sonra 1/2 ince doğranmış maydanoz  verilebilir.

SEVGİLİ TAKİPÇİMİZ ETLI YAPMAK İSTERSENİZ,250 GR.SİNİRSİZ KÖFTELİK DÖVÜLMÜŞ DANA ETİ KOYABİLİRSİNİZ. DÖVME IMKANI OLMAYANLAR KASAPTAN 3 KERE ÇEKİLMİŞ YAĞSIZ VE SİNİRSİZ KIYMA OLABİLİR.
AFIYET OLSUN 
    

BULGUR VE BESİN DEĞERİ:














Bulgur buğdaydan yapılan geleneksel bir Anadolu yiyeceği olup tahıl grubundan sayılmakta ve beslenme piramidinin tabanında yer almaktadır. Bulgur önemli ve ekonomik bir karbonhidrat kaynağıdır.


Bulgur kandaki yağları düşürücü yönü olduğu bilinen posa/lif bakımından oldukça zengin bir gıdadır.

Karbonhidrat değeri yüksek, protein değeri düşüktür.

Bulgurda bulunan B1 vitaminleri, sinir ve sindirim sisteminde önemli rol oynamaktadır.

İçerdiği folik asitten dolayı, çocuk ve hamile kadınlar için çok önemli bir gıda maddesidir.

Doymamış yağa sahiptir ve toplam yağ oranı düşük olduğu için sağlıklı bir besin maddesidir.

Kolesterol içermez.

Hububat ürünlerinin en büyük dezavantajı olan fitik asit, bulgurun sahip olduğu pişirme ve kurutma işlemlerinden dolayı, bulgurda bulunmaz.

Yüksek mineral ve selülozdan dolayı besin emilimini hızlandırır, kabızlığı engeller ve bağırsak kanserini önler.

Bakliyatlarla karıştırıldığında dünyadaki en önemli besin kaynağı durumuna gelmektedir.

Radyasyonu emmez ve radyasyona karşı dayanıklıdır. Bu nedenle bazı ülkelerde nükleer savaşlara karşı, askeri ve sivil amaçlar için stokta tutulan ürünlerdendir.

Pişirme işlemi esnasında tanenin ruşeymin kısmında bulunan besin maddeleri tane içerisine nüfuz ettiğinden besin değeri diğer ürünlerden (ekmek, makarna) daha yüksektir.

Pişirme ve kurutma işlemlerinden dolayı, küf oluşumuna karşı dayanıklıdır ve raf ömrü diğer ürünlerden daha uzundur.


Besin Değeri 100 gramda % Günlük Değer *

Kalori 83 kcal % 4.2

Karbonhidrat 18.6 g % 6.2

Lif 4.5 g % 18.0

Protein 3.1 g % 6.2

Yağ 0.2 g % 0.4

Kolesterol 0.0 mg % 0.0

A Vitamini 0.0 IU % 0.0

C Vitamini 0.0 mg % 0.0

Potasyum 68.0 mg % 1.9

Kalsiyum 10.0 mg % 1.0

Demir 0.4 mg % 2.0










TEŞEKKÜRLER CHEFF..YUSUF KATI 



GİYSİ SPONSORUM 







PORSELEN,ÇELİK VE BIÇAK SPONSORU





ÇİĞ KÖFTEDEN SONRA SALEP ÖNERİYORUM, KENDİ TARİFİM ALTTA LİNKTEDİR TIKLAYINIZ 

SALEP İÇİN TIKLAYINIZ  



3.2.25

ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR VE BESIN DEĞERLERİ

 








ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR 

  • 10 ADET ENGINAR
  • 1 KAHVE FİNCANI BEZELYE
  • 1 ADET HAVUÇ(KÜP DOĞRAYINIZ)
  • 1 SU BARDAGI ZEYTİNYAĞI 
  • 1Y.KAŞIĞI UN
  • 1ADET LIMONUN SUYU
  • 1ADET K.SOĞAN İNCE DOĞRANACAK 
  • TUZ
1/2 DEREOTU Servis esnasında üzerine verilecek.
 
Tencerede yağı sırası ile soğan havuç bezelye kavurulduktan sonra un ilavesi  ile kısa süre kavurup 1,5 litre su ve enginarları birlikte 10 dakika kaynasın ocağı kısarak kısık ateşte piştikten sonra soğuk olarak dereotu ile servise ederek tüketilir 


Enginar yararları 


İçeriğinde bulunan silimarin ve sinarinin antioksidanları ve toksinleri vücuttan atmaya yardımcı olur.


Karaciğer dostu olarak bilinen enginar neye iyi gelir sorusu en çok karşımıza çıkan sorular arasında bulunur. Lezzetli yemekler tüketirken sağlıklı beslenmeyi de geri plana atmak istemeyen kişiler için enginarın faydaları 

  • Enginar lezzetinin yanı sıra antioksidan açısından da oldukça zengin bir ilkbahar sebzesidir. Bu yüzden metabolizmanın güçlü ve sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Bu özelliği ile serbest radikal hücrelerine karşı savaşarak kanser riskinin azalmasında yardımcı olur.
  • Enginarın içeriğinde bulunan HDL ve omega -3 yağ asitlerinin kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olduğu noktasında araştırmalar bulunmaktadır. Bu yüzden kalp sağlığı için de faydalı bir sebzedir.
  • Enginarın en bilinen özelliği karaciğere iyi gelmesidir. İçeriğinde bulunan silimarin ve sinarinin antioksidanları ve toksinleri vücuttan atmaya yardımcı olduğu bilinmektedir.
  • Bağırsakların daha sağlıklı ve düzenli çalışmasında yardımcı olur. Böylelikle hazımsızlık ve kabızlık gibi problemler kişilerin hayat kalitesini düşürmez. Ancak fazla tüketim ile tam tersi olabilir.
  • Lif açısından da zengin olduğu için kilo vermek isteyen kişiler tarafından diyet ve sağlıklı beslenme süreçlerinde tüketilebilir.
  • Enginar folik asit açısından zengindir. Bu yüzden hamile kadınlar tarafından tüketilmesi önerilir.
  • Mineral içeriği bulunan enginar kemik sağlığının korunmasına fayda sağlar.
  • Fosfor içeriği ile zihinsel faaliyetlerin daha sağlıklı çalışmasını destekler. Bu yüzden gelişme çağındaki çocuklarda tüketilmesi önerilir.






Enginar Zararları


Sağlık dostu enginarın yan etkileri de kişiler tarafından merak edilen konuların arasında yer alır. Enginarın doğru dozda tüketilmesi ile vücutta herhangi bir tepkime meydana gelmez. Ancak fazla tüketilmesi istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına yol açabilir. Bunlardan en bilinenleri gaz, karın şişliği ve ishaldir. Bunun yanı sıra enginar hassasiyeti olan kişiler de bulunabilir. Bu kişiler de enginar tüketiminde dikkatli olmalıdır. Aksi halde fazla tüketildiği takdirde alerjen hassasiyeti olan kişilerde boğazda şişme, deride dökülme ya da kaşıntı meydana gelebilir.















25.5.24

Radura işareti nedir ve zararları

 RADURA İŞARETİ NEDİR?




FDA, ışınlanmış gıdaların ışınlama için uluslararası sembolü damgalamasını zorunlu kılıyor. 1960'ların sonlarında Hollanda'da ortaya çıkan küresel gıda ışınlama sembolü "Radura" olarak adlandırılır. Ayrıca, radura sembolünün yanı sıra "Radyasyonla tedavi edildi" veya "Işınlanmış" ifadesine sahip olmalıdır.



Gıdalarda ışınlama neden yapılır?

Gıda ışınlama, besinleri korumak, kalitesini ve raf ömrünü arttırmak ve olası zararlı özelliklerini ortadan kaldırmak için uygulanan bir yöntemdir. Gıda ışınlama teknolojisi; yumurtaya, et ürünlerine, baharatlara, su ürünlerine ve kabuklu yemişler gibi besinlere uygulanmaktadır.


●Uzman gözüyle●

Riskleri nedir?


Hızla artan dünya nüfusunun sağlıklı beslenmesi için önemli katkılar yapmaktadır. Gıda zehirlenmelerine neden olan hastalık yapıcı mikroorganizmaları zararsız hale getirmektedir. Taze meyve ve sebzeler, patates, soğan, hububat, öğütülmüş hububat ürünleri, kabuklu yemişler, yağlı tohumlar, baklagiller, kurutulmuş sebzeler, kurutulmuş meyveler, taze ve dondurulmuş çiğ balıklar, kabuklu deniz ürünleri, beyaz ve kırmızı et ürünleri, kuru sebzeler, baharatlar, kuru otlar, çeşniler ve bitkisel çaylar; Olgunlaşmayı geciktirme, böceklenmeyi önleme, raf ömürlerini uzatma, karantina kontrolü, mikroorganizmaları azaltma, bazı patojenik organizmaları yok etme, paraziter enfeksiyonları kontrol altına alma ve küf kontrolü için 1 ila 10 kGy arasında değişen dozlara maruz bırakılmaktadır.


WHO (Dünya Sağlık Organizasyonu) raporunda; radyasyonla pastörizasyonun gıda bileşimi üzerinde insan sağlığını etkileyecek her hangi bir toksikolojik değişime neden olmadığı, tüketicinin mikrobiyolojik açıdan riskini artırmadığı ve gıdaların besleyici değeri üzerinde bireylerin ya da toplumların beslenme yetersizliğine yol açacak şekilde bir kayba yol açmadığını beyan etmiştir.


Soğuk pastörizasyon, gıdaların bozulmasına neden olan ve insanlarda hastalıklara yol açan mikroorganizmaların azaltılması veya yok edilmesini sağlarken duyusal kaliteyi de korumaktadır. Gıda kaynaklı hastalık ve zehirlenmeler ile ilgili çok fazla sorun yaşayan tüketiciler artık geleneksel yöntemlerin her zaman yeterli olmadığını, kimyasalların kullanımının da zararlı olduğunu anlamış ve yavaş yavaş soğuk pastörize edilmiş gıdalara yönelmeye başlamıştır. Özellikle satın aldığı gıdada radura sembolünü aramaya başlamıştır.


 

Son söz olarak;


Radyasyonunun biyolojik etkileri konusundaki tecrübelerimden yola çıkarak; su içeriğine göre uygun dozda ışınlanmış bir gıdanın tüketilmesinde, radyasyona maruz kalma nedeniyle kısa veya uzun vadede sağlık açısından bir risk söz konusu olmadığını söyleyebilirim. Aksine üreticiden-tüketiciye ulaşıncaya kadar içinde var olan mikroorganizmaların çoğalması kısa vadede zehirlenmeler ve uzun vadede kansere kadar birçok olumsuz etkiye sahip olabilecektir.


Radyasyonla ışınlanmalar için en büyük risk, gerekliliği kesin olmayan ve yeterli güvenlik önlemleri alınmadan yapılan tıbbi uygulamalardan (girişimsel radyoloji gibi) kaynaklanmaktadır. Hekimlerimizin, diğer ilgili sağlık çalışanlarının ve toplumun özellikle bu konuda daha duyarlı olmasına ve bilinçlendirilmesine büyük ihtiyaç bulunmaktadır.


Dr. Deniz ÖNER


Radyobiyolog

TÜSODER Genel Başkanı
Radyobiyolog Dr. Deniz ÖNER
Bloger sayfasından yararlı bilgiler icin:
KANSERLE DANS

TIKLAYINIZ https://kanserle-dans.blogspot.com/2013/02/radyasyonla-dusuk-doz-ve-doz-hzlarnda.html?m=1








16.2.24

Satın almada gıda riskleri

 

BU YAZIMIZ TÜKETTİĞİMİZ GIDANIN SAĞLIK VE RİSKLER DİYEBİLECEĞİMİZ 2 AŞAMADAN OLUŞMAKTADIR 







SEVGİLİ TÜKETİCİLER BIR GIDA ÜRÜNÜNÜ SATIN ALIRKEN BİRÇOK HUSUSU OKUYARAK SATIN ALMALIYIZ

1- ÜRÜNÜN ÜRETİMİ VE SON KULLANIM TARİHİ: 

  • Üretilen tarih ve son kullanım tarihleri önemli Çoklu zincir marketlerde miadı yazılı tarihten 2 gün önceden vaxi ürünleri almayınız.
  • Örnek olarak Süt ve süt ürünleri,yufka,çiğ Süt ve benzer ürünleri alırken mutlaka hassasiyet gösterilmelidir.
  • Dondurulmuş gıdaların çözülmemiş olması ve üzerindeki tarih dahilinde kullanımı önemlidir.
  • Dondurulmuş sebzeler güvenle kullanılabilir ve bunlarda katkı yoktur,
  • İşlenmiş ve Dondurulmuş gıdaların katkisiz oldugunu söyleyemeyiz,milföy hamuru,pizzalar,unlu tum işlenmiş  gıda obezite Dostudur.

BU ÜRÜN ÖZELLİĞİ NEDİR SIZCE?
SADECE %2 MEYVE İÇERİYOR ICERIGINE BAJALIM
TANAMEN KATKI


2-ÜRÜN MUHTEVİYATI:

  • Ürün bileşimleri ,işlenmiş ürünün ana madde oranı nedir?Örnek,meyveli bir Süt aldınız  meyve oranı o kadar az ki binde bir orantıda Süt oranı ise %1 veya 2 olursa gerisini siz düşünün 
  • Örnek 3/1 fincanlik Nestlé nescafe ürününün KAHVE ORANI NEDİR? %9,6 oranında Çözünebilir Kahve olduğunu görüyoruz. Bu da 18,5 gr.’lık tek pakette 1,77 gr. Kahve demektir. Yani aldığınız bu paketin %90’dan fazlasını Şeker ve Kahve Beyazlatıcısı olarak alıyorsunuz. Kahve oranı ise 2’si 1 Arada çeşidinden %11 daha azdır

3-ÜRÜN KATKI MADDELERI:

  • Katkılar değince kimyasallar on planda oluyor,bu katkılarin zararlarını bir çok yazımda işlediğim için bunlara deginmeyecegim.Örnek 
  • GIDA KATKILARI
  • EKMEK KATKILARI
  • GDO ETİKETLİ  BİR ÇOK  BENZER YAYINLARI BU BLOKTA BULABİLİRSİNİZ.BEN BU KATKI MADDELERI GÖRSELLER UZERINDE İŞLEYECEĞİM.

●Danone markasıyla satışa sunulan çilekli süt içeriğinde çilekten çok, aroma vericisi bulunuyor.

Ürün içeriğinde;

%4,5 ilave şeker,

%0,8 yağlı UHT süt,

%0,01 yani binde 1 çilek/muz var.

180 ml'lik tek kutu 8,1 gr ilave şeker yani 4 tane küp şeker içeriyor. 

●●NESQIK

Nestlé Türkiye tarafından "kalsiyum kaynağı" ifadesiyle satılan Nesquik Kakaolu Süt ürününü inceliyoruz.

Ürün içeriğine baktığımızda ilk 3 sırada; Pastörize içme sütü, Şeker ve Kakao tozu olduğunu görüyoruz. Ürün içerik beyanında şeker oranı yazmasa da, mevzuat gereği bu bilgilendirme etikette “%5,5 oranında İlave şeker içerir” ifadesiyle beyan ediliyor. Buna göre ürünün 180 ml'lik tek kutusunda 10 gr ilave şeker yani yaklaşık 5 küp şeker içeren üründe kıvam arttırıcı ve aroma verici bulunuyor. 



●●●Ülker marka çiziviç

Ambalajında "zeytinyağlı", "kekikli" ve "Zeytinyağı Ege'den" ifadeleriyle bulunan Ülker Çiziviç içeriğinde ikinci sırada Palm yağı var.

Ürün içeriğinde ayrıca;

%0,6 yani binde 6 zeytinyağı,

%0,3 yani binde 3 zeytin ezmesi ve

%0,3 yani binde 3 kekik bulunuyor.


●●●●Ak Gıda tarafından üretilen çilekli sürme peynir %20 çilek sosu içeriğinde %6,1 çilek suyu konsantresi içeriyor.

Yani üründe %1,2 oranında çilek suyu konsantresi bulunuyor. Sosta ayrıca sofra şekeri ve aroma verici var.

TUM URUNLER BUNLARA BENZER: Gofret,çikolata,kremalar,kek,pastalar,toz santi, meyve suları(meyve oranı önemli) yazanayacagimiz yüzlerce Ürün.



4-KIRMIZI VE BEYAZ ET MAMULLERİ;

  • Reyondan bu ürünleri Beyaz et veya Kırmızı Et ayrı bölümler ile birbirine teması olmamalıdır.
  • Pişmiş veya çiğ etler bir arada olmamalıdır.
  • İşlenmiş ürünler şarküteri bölümünde Üretim ve SKT,STT olarak tarih etiketli olmalıdır.
  • Yaz aylarında ki paketli et süreçleri önemli 


BU ÖNERİMİZ DEĞERLİ ÖĞRETMENİM SAYIN FEVZİ MAMİOĞLU ÖNERİSİ OLUP SUNUYORUM..KENDI MEYVELİ SÜTÜMÜZÜ KENDİMİZ YAPALIM.




●●GÜNÜMÜZDE HER EVDE BLENDER VARDIR;
2 ADET MUZ,3 BARDAK SOĞUK SÜT(Blenderden 2 dakika geçiriniz) ve  akebinden 2 YEMEK KASIGI PEKMEZ  çok uzun süre bırakmadan (sadece karıştırmak maksatlı) KULLANIMA HAZIRDIR.
1 AVUC FINDIK İLE ÇOCUKLARA YUKSEK VITAMIN TAVSİYESİYLE. 
BLENDERE SÜT MEYVE VE FINDIK BIR ARADA YAPILIRSA İÇİNDE ÖĢÜTÜLÜR.

LUTFEN DİKKAT:PEKMEZ EKŞIMTRAK OLDUGUNDAN ÖTÜRÜ  SÜT KESİLİR,HER ZAMAN SON ASAMADA COK KISA SÜRE TUTUYORUZ.

●●KAHVALTIMIZDA ÇAYIMIZI İÇTİK.
Soğuk Çay mı desek Ice tea mi???
Çayımızı 2 kat tülbent ile süzüyorüz. Ve bir tarafta tutuyoruz.  
1 adet yeşil  Elma rendeleyerek l litre icme ile blenderden/robottan geçiriyoruz ve yine tülbent ile süzerek posasını atıyoruz.
Çay ve süzdüğünüz elma suyuna bir kaşık limon suyu ile damak zevkinize göre Bal,şeker veya pekmez ile tatlandırarak buzdolabı da muhafazası ile soğuk tüketilebilir.
TEŞEKKÜRLER. Fevzi Mamioğlu 

16.9.23

MISIR ŞEKER NİŞASTA

 













,,Mısır Şekeri, Sağlık Açısından Tehlikeli”

YAZIMIZ BIRAZ UZUN VE YAZININ SONUNDA TÜRK BÖBREK VAKFI WEB SİTESİNDEN YAPTIĞIM ALINTI..

İÜ Onkoloji Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar, nişasta bazlı şeker (mısır şurubu, glikoz- früktoz şurubu) ve doğal şekerler nedeni ile en çok kadınların risk altında olduğunu belirtti.


GDO'lu olduğu gerekçesi ile tüm dünyada tartışılan mısır şekeri, bu yıl Türkiye'de yüzde 30 daha fazla üretilecek. Şeker pancarı yerine mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerler (NBŞ) için yurtdışında ithal edilen mısırlar kullanılıyor. Şekerli içeceklerden çikolataya, hamur tatlılarından pek çok şekerli ürüne kadar geniş yelpazede kullanılan NBŞ, sağlık açısından büyük tehlike saçıyor. NBŞ'nin başta obezite, diyabet, pankreas kanseri gibi birçok hastalığa sebep olduğunu belirten Dr. Dizdar, nişasta bazlı şeker ve doğal şekerler nedeni ile en çok kadınların risk altında olduğunu belirtti. Kadınların üreme yetisini azalttığına dikkat çeken Dr. Dizdar, “Tatlı tüketilecekse bu doğal şekerle yapılmış olmalı. Sadece kanser hastaları değil, sağlıklı bireyler de fabrikasyon tatlılardan uzak durmalı, evde hazırlanmış tatlılar tercih edilmeli” diyor. Dr. Dizdar, “Mısır şurubunun hazır ürünlerde tercih edilme nedeni ucuz olması ve gerçek şekere göre daha fazla tatlı tadı vermesidir” diyen Dr. Dizdar, meşrubat, kola gibi içeceklerin üretiminde yaygın olarak kullanıldığını aktardı. Hazır kek, bisküvi gibi ürünlere bakıldığında ise içine konduğu şeyin bozulmasını engellediğini kaydeden Dr. Dizdar, “Marketten alınan bir kek açıldığı zaman kesinlikle bozulmaz, en fazla kurur. Bunun nedeni içerisindeki früktozdur” diyor.


Dr. Dizdar, “Mısır şurubundaki früktoz insan vücudunda kolay kullanılabilir bir şeker değil, insan glikoz denen şekeri kullanabiliyor. Bu durumda aldığınız früktoz hızla yağa dönüştürülüyor ve organlarda birikmeye başlıyor. Bu durum tehlikeli, çünkü başta diyabet olmak üzere kanser gibi pek çok hastalığa zemin hazırlıyor” ifadelerini kullandı.


Toplumda ciddi anlamda karaciğer yağlanması ve diyabet sorunu olduğuna işaret eden Dr. Dizdar, “Çocuk yaşta karaciğer nakli gerektiren nüfus giderek artmakta. Bunun başlıca nedeni ‘mısır şurubu ve yapay tatlandırıcı kullanımıdır” dedi.


Kaynak: www.zaman.com.tr (15 Haziran 2015)













BİLGİ AMAÇLIDIR 

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

Mısır şurubu, mısır nişasasının işlemden geçirilmesi ile elde ediliyor. Nişasta parçalanarak glikoza, ardından glikoz fruktoza dönüştürülüyor. Mısır şurubu, yüzde 80 oranında fruktoz, yüzde 20 oranında glikozdan oluşuyor.



ŞEKER SÖZLÜĞÜ

Tek şekerler

Fruktoz: Meyve veya bal şekeri
Glikoz: Üzüm şekeri
Galaktoz: Süt şekeri

Çift şekerler

Sükroz: Çay şekeri (glikoz+fruktoz)
Laktoz: Süt şekeri (glikoz+galaktoz)

Çoklu şekerler

Nişasta: Glikoz moleküllerinden oluşan bileşik bir şeker
***
Mısır şurubu hangi ülkelerde yasak?

Mısır şurubunun yasak olduğu ülkeler Fransa, Portekiz, İrlanda, İsveç, Avusturya, Hollanda, Yunanistan, Danimarka ve İngiltere'dir. Mısır şurubu sağlığa zararlı olduğu için bu ülkelerde üretilen paketli gıdalarda mısır şurubuna yer verilmemektedir. Bunun yerine farklı tatlandırıcılar kullanılır.
***

NİŞASTA
Nişasta Nedir?
 
Nişasta büyük miktarlarda bir enerji deposunda depolanırsınız. Buğday, mısır, patates içinde doğal olarak bulunan bir karbonhidrattır. Nişasta genellikle bu çalışmada elde edilse de, pirinç, küçük, bakliyat, tatlı patates, muz, gibi diğer birçok tarım ürünlerinde de görülür.
Mısır sembolüÇerçeve sembolüPatates sembolüBuğday sembolü
Bitkilerde moleküler oluşum fotosentez süreci geçer. Bu bölünme mekanizması, büyümeleri ve çoğalmaları için gerekli olan glikozu (temel şeker) üretmesini ve depolanmasını mümkün kılar. Bitki üremesi ve büyümesi için hayati öneme sahiptir. Bitkilerde bulunan, soğuk suda çözünmeyen küçük granüller olarak ortaya çıkar.

Nişasta Hangi Kaynaklardan Elde Edilir?
 
Nişasta granülleri ekim tohum (mısır, buğday, pirinç vb.), yumru (patates) ve köklerinde (tapyoka) katı halde bulunur. Bitkinin karbonhidratların sentezi sonucu ortaya çıkan, seri, temel düzeyde ve enerji tükenmesi teşkil eder. Dünyanın farklı bölgelerinde farklı denetim hammaddelerinden üretiliyor. Türkiye'de sadece mısırdan elde edilir.
Nişasta hangi kaynaklar elde edilir sembolü
Türkiye'de Nişasta Nasıl Üretilir?
Mısır üretimi ve hasat sembolü
275.000 çiftçinin oluştuğu
6,75 milyon tonluk mısır üretiminin %25'ini yaratan sanayiciler ortaya çıktı.
Nişasta sanayinde, hasat sırasında koçandan elde edilen mısırlar zengin, yağ, protein ve hayat gibi parçalara ayrılır. Bu ilk aşamada kesintili olarak ayrılma

Nişasta fabrikası sembolü
için bir dizi basit işlem kullanılır: Kırma, eleme, dönme, vb ... İkinci aşamada ise en saf biçimde ekstrakte edilen, kuruduktan sonra olduğu gibi kullanılır (doğal olarak kırılır) veya dönüştürmeyi amaçlayan çeşitli dönüşümlerden geçirilir (modifiye edilir).

Nişastadan üretilen ürünler sembolü
Bu ürün sonunda çeşitlilik gösteren ve türetilmiş ürünler toz (un görünümüne benzer bir görünümde) veya şuruplar şeklinde kullanıma hazırdır.


Nişasta Hangi Alanlarda Kullanılır?
 
Nişasta, günlük gıda ve dışı binlerce üründe yaygın olarak bulunmaktadır. Yenilenebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir olduğu için; plastikler, deterjanlar, tutkallar gibi çok sayıda kimyasal bölme fosil yakıt bileşenlerinin yerine mükemmel bir hammaddedir. Türkiye'de ekonomik sanayinin ürünleri gıda, ambalaj ve paketleme, biyoplastikler, boya ve boyama kimyasalları, döküm, hayvancılık, ilaç ilaçlık kağıt, kimya, kozmetik ve kişisel bakım, tekstil, yapı kimyasalları sektörlerinde hammadde olarak kullanılmaktadır.






 

Bir dizi mutfak ürünü bu ürünün benzersiz çeşitliliğinden yararlanır:

Fırın ürünleri: ör. Hamur işleri, kurabiye, kek vb.

Şekerleme ürünleri: ör. tatlılar, pastiller, nuga vb.

 

Glikoz şurubu üretimi sırasında farklı, faydalı özellikler ortaya çıkan çeşitli işlem seçenekleri, seçenekleri derecelerde parçalanma sonucu, farklı derecelerde glukoz şurubu elde edilir.

Bu şuruplar hem serbest glukoz (dekstroz) hem de uzunluktaki uzunluklarda glukoz zincirleri içerir.

 

Farklı özelliklere bağlı olarak glukoz şurupları, eklendiği ürünler için doku, hacim, tat, parça, gelişmiş stabilite ve daha uzun bir raf ömrü sağlar. Glukoz şurupları; kekleri yumuşak tutar ve bisküvilerin kurumasını, şekerin tatlılarında ve reçellerde kristalleşmesini ve dondurmalarda suyun kristalleşmesini önler.

BROŞÜRÜ İNDİRMEK İÇİN

TIKLAYINIZ.

Glükoz - Fruktoz Şurupları

 

Glukoz-fruktoz şurubu kırıklarından yapılan bitki bazlı bir şekerdir. Türkiye'de dayanıklı glukoz şuruplarını sadece yurt içinde üretilen mısırlardan üretmektedir.

 

Glukoz-fruktoz şurubumuzdaki sofra şekeri gibi iki basit şekerden oluşur: Glukoz ve fruktoz. Sofra şekeri (sakaroz) % 50 fruktoz / % 50 glukoz içeriğine sahipken glikoz-fruktoz şuruplarının fruktoz içeriği %42 ile %55 arasında olabilir. Bu içeriğe bağlı olarak glukoz-fruktoz şurubu (%48 glukoz, %42 fruktoz) ya da yüksek fruktozlu mısır şurubu (%45 glukoz, %55 fruktoz) olarak adlandırılırlar.

 

Bu şuruplar, sadece tatlandırıcı özellikleri için değil, aynı zamanda belirli tarifelerde onları önemli bir ürün haline getiren ek faydalı özellikler için bir dizi farklı İçecek ve gıda ürününde kullanılır.

 

Glukoz-fruktoz şurubu basit bir karbonhidrattır. Tüm şekerler, makul gelir, sağlıklı ve kültürel açıdan zengin bir diyetin parçası olarak, fiziksel fiziksel taleplerine uygun olarak tüketilmelidir.

BROŞÜRÜ İNDİRMEK İÇİN

TIKLAYINIZ.

dekstrin

 

Dekstrin saf ve kristalize glukozdur, yapışkanlık ve kalınlaştırıcı özellikler için bollukların tavlanmasıyla elde edilir. Fırıncılık ürünleri, hazır karışımlar, üretilmiş tatlılar ve diğer süt ürünleri gibi çok sayıda gıda ürününde bulunmaktadır.

 

Ayrıca dekstrinlerin yapışkanlık özellikleri, oluklu mukavva ve kâğıt büyüsü üretmek en önemli çalışmaları yapar.

 

Kristal Fruktoz

Saf ve kristalize fruktozdur. Kristal fruktoz, yüksek fruktozlu mısır şurubundan fruktozun ayrıştırılmasıyla elde edilir. Kristal fruktoz özellikle kuru karışımlarda, fırıncılıkta ve yiyeceklerde gıda uygulamalarında sakarozun yerine kullanılır.

Polioller

 

Polioller sayesinde üretilen düşük kalorili alternatif tatlandırıcılardır. Sakarozdan daha az kalori içeren polioller, diş çürümesine neden olmaz ve vücutta düşük glisemik yanıt sağlar. Bu da onları şekerli gıdalarda ve içeceklerde, diş macunu gibi ağız bakımında tüketilmeyen ve düşük kalorili sakızlarda kullanılan önemli bir ürün yapar.

BROŞÜRÜ İNDİRMEK İÇİN

TIKLAYINIZ.

Proteinler ve Yaşam

 

Bitki bazlı protein ürünleri, birçok gıdadaki hayvansal proteinlerin önemli bir tamamlayıcısı veya alternatifidir. Bu nedenle daha sürdürülebilir bir tarım-gıda sistemi oluşturmak için küresel stratejiye katkı bulunabilir.

 

Türkiye'de üretilen, geniş çeşitlilikte, geleneksel ve geleneksel ürünler ile sunan, üretilebilir, geniş bir fonksiyonellik ve kullanım alanına sahip lifler ve bitki bazlı proteinler sunmaktadır.

 

Bu ürünler fırıncılık ve sporcu beslenmesi, yaşlı beslenmesi, bitki bazlı içecekler, ve alternatifleri, hastanelerin klinik diyetleri gibi özel beslenmelerde yer alır. Ayrıca hayvan yemleri, evcil hayvanlar için kuru gıdalarda da kullanılır.


TÜRK BÖBREK VAKFI:




Nişasta Bazlı Şeker mi, Şeker Pancarı Şekeri mi?


Nişasta bazlı şeker (mısır şurubu şekeri) son günlerin en popüler tartışma konusu oldu. İnsan sağlığı için zararlı mı, yoksa şeker pancarından üretilen şekerden bir farkı yok mu?

Şeker veya sakkaroz çoğu bitkinin bünyesinde bulunur fakat bünyesinde ekonomik olarak şeker elde edilebilecek kadar şeker bulunduran iki bitki vardır: Şeker kamışı ve şeker pancarı.

Şeker pancarından şeker üretimi, şeker kamışından yapılan üretime göre daha pahalı olmasına karşın, birçok ülkede hem şeker sanayine ekonomik katkıları, hem de tarımsal ve sosyal nedenlerden dolayı, çeşitli önlemler alınarak devamlılığı sağlanmaktadır. Türkiye’de de geçmişte şeker kamışı tarımı için denemeler yapılmış, ancak ekonomik olmayacağı anlaşıldığı için vazgeçilmiştir.

Türkiye’de şekerin ana hammaddesi şeker pancarıdır. Nişasta bazlı şekerler; şeker pancarı ve şeker kamışından üretilen şekerlerin (sakaroz) dışında, nişasta bazlı hammaddelerden (mısır,buğday, patates) çeşitli kimyasal yollarla üretilen genel olarak glikoz, izoglikoz, fruktoz ve türevlerinden oluşur. Nişasta bazlı şekerler doğrudan tüketilmemekte, daha çok şekerli ürünler sanayinde girdi olarak kullanılmaktadır. Bu tatlandırıcıların başlıca kullanım alanları; şekerlemeler, şekerli ve unlu ürünler, dondurma, helva, reçel, marmelat, alkollü ve alkolsüz içeceklerdir.

Sanayinin nişasta bazlı şekeri tercih etmesinin en önemli sebebi maliyettir. Türkiye, dünyanın en büyük 4. şeker pancarı üreticisiyken, ton başına 250-300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” üretmek için sadece 2010’da 500 bin ton mısır ithal etti. Ancak içeriğinde fruktoz olan mısır şurubu ile yapılan gıdalar, doktorlara göre kronik hastalıkları salgına dönüştürüyor.

Tokluk hissi vermeyen ve kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen nişasta bazlı şeker, Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklandı. Bağımsız bilim adamlarının, “Mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerde yüksek oranda fruktoz (meyve şekeri) var. Fruktoz, tokluk hissi uyandırmaz aksine yedikçe yedirir. Kronik hastalıklar salgına dönüşmeden önlem alınmalı” dediği nişasta bazlı şeker için Türkiye bir cennet durumunda.

Şubat 2011 itibariyle Sağlık Bakanlığı, bir “bilim kurulu” toplanacağını açıkladı. Bakanlık, kuruldan çıkacak sonuca göre yeni düzenlemelere gidilebileceğini belirtti. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı yetkilileri ise konuyla ilgili inceleme başlattıklarını 

ÖNCEKİ YAZILARIMDAN ODULLU TARİFİ AŞAĞIDAKİ LİNKTEN::



https://ayhanmansuroglu.blogspot.com/2011/12/muhamara.html?m=1



https://ayhanmansuroglu.blogspot.com/search/label/YARI%C5%9EMA%20G%C3%96RSELLER%C4%B0?m=1

8.9 ve 10.MUTFAK GÜNLERİ RESİMLER VE DİPNOT

  Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Sn.Yalçın MANAV 'dan Ödüllerimi alırken. Sevgili  Ziyaretçi; BU BAŞARILAR SADECE ...