14.4.12

GDO/BİYOGÜVENLİK


GDO/BİYOGÜVENLİK
Biyogüvenlik Hemen Şimdi
“BİYOGÜVENLİK HEMEN ŞİMDİ, GIDA TOHUM HAKTIR KAMPANYASI”

MISIR BALONU TÜRKİYE TURUNA ÇIKIYOR !..


30 Nisan 2008

Türkiye tarımı üzerine baskılar ve tarımı yok etme girişimleri hızla sürmektedir. Kamu, tarımdan çekilmekte, küçük çiftçi tarımdan koparılmakta ve tohumundan suyuna, toprağından tarımsal ürünlerine kadar herşey özel sektöre, uluslararası sermayeye, ulusal ve uluslararası tohum, tarım ve gıda tekellerine terk edilmekte, hatta pazarlanmaktadır.

Halbuki biliyoruz ki yaşam için gıda, gıda için tarım, tarım için ise gereksinim duyulan öğeler toprak, su ve tohumdur. Toprak, su ve tohumdan bir tanesi eksik ise gıda olmaz, gıda yoksa yaşam bitmiş demektir. Tohumun, toprağın ve suyun yaşam ve hak olduğuna inananlar olarak gıda egemenliğimizin yok edilmesi ve bize özürlü gıdalar dayatılmasına karşı çıkıyoruz.

Geçtiğimiz yıl büyük bir hız ve emrivaki ile çıkarılan Tohumculuk Yasası bu ülkenin tarımı ve gıda egemenliğine büyük bir darbe indirmiştir. İçinde uluslar arası tohum devlerinin de bulunduğu tohum endüstrisi tarafından hazırlanan,

tohum ve diğer bitki materyallerinin üretiminden pazarlanmasına kadar ki tüm aşamalarını birlikler aracılığı ile şirketlerin sevk ve idaresine sunan bu yasanın iptali için Anayasa mahkemesine başvurulmuştur.


Yerel tohumlarımızı ve biyolojik çeşitliliğimizi koruyabilmek, eşit ve adil paylaşımlı güvenli gıdaya ulaşabilmek,
gıda egemenliğimizi koruyabilmek için Ulusal Biyogüvenlik Yasası’na ihtiyacımız vardır.



Böyle bir yasa taslağı, çeşitli hükümetler döneminde hazırlanmış, 1998 yılından 2008 yılına kadar, yani tam 10 sene Ulusal Biyogüvenlik Komitesi toplantıları yapılmıştır. Bu zaman zarfında GDO’ların serbest dolaşımını düzenleyecek Biyogüvenlik Yasası’nın çıkartılması sürüncemede bırakıldığı gibi; yasa taslağı, toplumun mağdur olacak kesimlerini muhatap alınarak da hazırlanmamıştır.


Hükümetlerimiz Avrupa Birliği ve Amerika arasında süren GDO savaşının arasında kalmıştır. Amerika’nın GDO dayatmalarıyla ve AB’nin muhalif yada çekimser politikaları arasında bocalayan hükümetlerimiz artık halkın, bilimin ve ekolojik gerçeklerin sesine kulak vermelidir. Tüm çiftçiler, tüketiciler, çevre ve ekolojiden yana hazırlanacak bir Biyogüvenlik Yasası için “Hemen Şimdi” diyoruz.


Biz onlarca demokratik kitle örgütü ve bilim insanının oluşturduğu GDO’ya Hayır Platformu ve diğer kitle örgütleri ile Biyogüvenlik Yasa Tasarısında, geleceğimizi koruyacak düzenlemelere emek harcamaya hazırız. Bu nedenle başlattığımız kampanyanın bir ayağı olarak yarattığımız Mısır Balonu ile Türkiye’nin çeşitli il ve \"Biyogüvenlik Yasası, Hemen Şimdi !\" diyerek, tüm yurttaşları, tüketicileri ve tüm çiftçileri yani halkımızın tümünü, Biyogüvenlik Yasası’nın çıkarılmasına taraf olmaya çağırıyoruz.


Mısır balon turunu, Türkiye’nin tarım potansiyeli yüksek olan Bursa ilinde, ve özellikle de GDO’ları tamamıyla red eden Organik Tarım sistemi ile üretim yapan ve bu ürünleri halkımızla buluşturmaya çalıştığımız Bursa’nın ilk ve tek Organik Ürün Pazarında olan Nilüfer Organik Ürün Pazarında başlatıyoruz.


Çünkü burası alın teri ve emekle üretilmiş sertifikalı organik ürünlerin, bu sağlıklı ürünlere ulaşmak isteyen tüketiciler ile buluştuğu yerdir. Türkiye’de sayıları şu anda çok az olan ama duyarlı yerel yönetimlerin yoğun çabaları, çiftçiler ve çeşitli sivil toplum kurumlarının desteği ile gelecekte yaygınlaşacağına inandığımız organik ürün pazarları, yok edilmeye çalışılan Türkiye tarımının ve ülkemizin gıda egemenliğinin destek ve direnç noktalarıdır.


Endüstriyel tarımın çevre, ekoloji ve canlı sağlığı üzerinde tehdit oluşturan, bol kimyasallı monokültür tarım ürünleri yerine, küçük ölçekli, doğayla dost ve polikültür, yani çoklu tarım sistemini uygulayan organik-ekolojik tarımı yurt sathına yaymak, tüketicileri bu ürünleri tüketme konusunda bilinçlendirmek en önemli görevlerimizdendir.



Görevlerimizden bir diğeri de tarım kimyasalları ve GDO’lu tohumların üretici ve pazarlayıcısı olan uluslararası biyoteknoloji şirketlerine karşı tarım ve gıdamızı, biyolojik çeşitlilik ve yerel yemek kültürümüzü korumaktır.


Düzenlediğimiz kampanyada, kamuoyunun dikkatini çekmek ve hükümeti uyarmak istediğimiz ana konu; GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı) ürünleri bu ülke topraklarında ve gıda olarak sofralarımızda istemediğimizi bir kez daha vurgulamak, GDO’lu ürünlerin ülkemize serbest giriş ve serbest dolaşımlarının, çıkarılacak Ulusal Biyogüvenlik Yasası ile kontrol edilmesini sağlamaktır.



GDO’lu ürünlerin ekilip dikilmesini yada gıda olarak tüketilmesini istemeyen halkın iradesine saygı gösterilmeli ve bir an evvel bu konuda çalışmalar başlatılmalıdır.


Gıda, tohum haktır,

Biyogüvenlik Hemen Şimdi…

GDO’ya Hayır Platformu Bursa Bileşenleri
Kaynak: DOĞADER
05.05.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder